Antibiyotik kullanımına dikkat 

Antibiyotik kullanımına dikkat

İnsanlık tarihi boyunca enfeksiyonlar, bulaşıcı hastalıklar tüm toplumlar için yıkıcı olmuştur. Milyonlarca insan mikroorganizmalarla bulaşan hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmiş, sakat kalmış veya acı, ıstırap çekmiştir. Antibiyotikler enfeksiyonlardan korunma konusunda insanlık için hayat kurtarıcı olmuştur. 

Ancak artan üretim, gelişen sağlık hizmet sunumuna bağlı olarak antibiyotiklere ulaşım artmıştır. Bu durum enfeksiyonlardan kurtulma, toplumda hastalığın yayılmasının önlenmesi gibi faydaları yanı sıra, bilinçsiz kullanıma bağlı olarak antibiyotiklere karşı bakterilerin direnç geliştirmesine de vesile olmuştur. Direnç gelişen antibiyotikler kullanımdan kaldırılmış, yerine daha yeni tekniklerle üretilen antibiyotikler piyasaya sürülmüştür. Sürülen her yeni teknoloji ürünü ilaçta beraberinde yeni yan etkiler getirmiştir. 

Bu nedenle antibiyotik kullanımı belli sınırlar dahilinde olmalıdır. 

Antibiyotik kullanımının temel ilkeleri şunlardır: 

  • Antibiyotik kullanımı belli gerekçelere dayandırılmalıdır: Antibiyotik, hastada bir enfeksiyon varlığı kanıtlanmışsa, eldeki belirti, muayene bulgusu, tetkik sonuçları bir enfeksiyon varlığından kuvvetle şüphelendiriyorsa tedavi amaçlı kullanılabilir. Ayrıca uygulanan işlem yüksek ihtimalle enfeksiyon nedeni olacaksa koruyucu amaçlı antibiyotikler kullanılabilir. Eğer bir enfeksiyon varlığı kanıtlanmışsa kullanılacak antibiyotiğin belirlenmesi amacıyla duyarlılık testleri de yapılabilirse en uygun antibiyotik seçimi yapılmış olacaktır.  
  • Her enfeksiyon antibiyotik tedavisi gerektirmez. Örneğin bazı boğaz enfeksiyonları bakteri kaynaklıdır ve antibiyotik tedavisi dışında iyileşme ihtimali zayıftır. Ancak bazı boğaz enfeksiyonları virus kaynaklıdır. Hatta kış ayları gibi gribal enfeksiyonların daha yaygın olduğu mevsimlerde viral boğaz enfeksiyonu daha sık görülür. Virus kaynaklı boğaz enfeksiyonlarında antibiyotik kullanılmaz. Eğer viral enfeksiyon üzerine bakteriyel enfeksiyon ilave olursa antibiyotik gerekebilir. Bu nedenle kültürler, kan testleri vs ile bakteriyel enfeksiyon varlığı netleştirilirse antibiyotik kullanılması daha doğru olacaktır. 
  • Enfeksiyon ihtimali olan durumlarda, olası enfeksiyon nedenleri ve bu enfeksiyon ajanlarına karşı kullanılabilecek antibiyotikler iyi bilinmeli ve buna göre antibiyotik seçimi yapılmalıdır.  
  • Yapılabiliyorsa antibiyotik duyarlılık testleri yapılarak antibiyotik seçiminin belirlenmesi en doğru olanıdır. 
  • Enfeksiyonun yerine uygun antibiyotik kullanılmalıdır. Örneğin ciddi hastane enfeksiyonlarının ağızdan antibiyotik tedavisi ile iyileştirilmesi mümkün olmayabilir.  
  • Antibiyotik seçiminde hastanın daha önceki alerji öyküsü sorgulanmalı, ona göre antibiyotik tercihi yapılmalıdır. Hasta enfeksiyondan kurtarılmak istenirken, anaflaksiden kaybedilebilir.  
  • Hastanın yaşına uygun antibiyotik ve kullanım dozu belirlenmelidir. Aksi takdirde ciddi  organ yetmezlikleri gelişebilir. 
  • Kadınlarda antibiyotik tedavisi planlanırken gebelik ve laktasyon sorgulanmalıdır. Gebeliğin özellikle ilk üç ayı antibiyotik kullanımı açısından ciddi sorun oluşturabilir. Bazı antibiyotikler plasenta bariyerini aşabilir. Bu durum bebekte  önemli malformasyonlara yol açabilir. 
  • Hastanın enfeksiyon dışında var olan kronik hastalıkları, karaciğer, böbrek fonksiyonları iyi araştırılmadan antibiyotik tedavisine başlamak riskli olabilir. 

Antibiyotikler reçete edilirken hastaya olası yan etkiler, bunlarla mücadele yöntemleri, hangi durumlarda acil tıbbi müdahale gerekebileceği iyice anlatılmalıdır.   

Scroll to Top