Aşı sonrası istenmeyen etkiler 

Aşılar oldukça güvenli ürünlerdir, ancak ilaçlar gibi birer tıbbi üründür ve tüm ilaçlar gibi bazı yan etkileri olabilmektedir.  Bu yan etki olumsuz, istenmeyen bir işaret, anormal bir laboratuvar bulgusu veya semptom olabilir. Aşılama hızlarının, aşıların toplum tarafından kabul edilebilirliğinin ve hizmet kalitesinin arttırılması için; ASİE sürveyansı bağışıklama programının vazgeçilmez bir parçasıdır. Bu sayede istenmeyen etkiler düzenli olarak takip edilmekte, bunların aşıya bağlı olup olmadığı gösterilebilmekte ve uygulama hatalarına karşı önlemler geliştirilebilmektedir. 

Aşı sonrası gelişen istenmeyen etkiler çok farklı şekillerde kendini gösterebilmekte olup beş grupta toplanmaktadır: 

  • Aşı İlişkili Reaksiyon: (aşı içeriğine bağlı): Aşı içeriğindeki bir veya daha fazla maddeye bağlı gelişen veya alevlenen bulgudur. Genellikle kızarıklık, şişlik, ağrı, ateş, kusma, halsizlik gibi hafif yan etkiler olup bildirimi gerekmez. Örnek: DTP aşısını takiben uzuvlarda ödem gelişmesi.  
  • Aşının Üretim Kalitesi İlişkili Reaksiyon: Aşının üretim aşamasında kalite unsurlarından kaynaklanan veya alevlenen bulgudur. Örnek: İnaktive polio aşısının üretim aşamasından tamamen inaktive edilmemesinden kaynaklanan paralitik polio tablosu gelişmesi.  
  • Aşı Uygulamasına Bağlı Reaksiyon: Aşının uygun olmayan bir şekilde taşınması, dağıtımı, reçetelenmesi veya uygulanmasına bağlı gelişen bulgulardır. Yanlış aşı uygulama, yanlış bölgeye uygulama, yanlış sulandırıcı kullanma, fazla doz aşı uygulama, uygunsuz depolama veya taşıma gibi uygulayıcı hatasına bağlı olan daha sık görülen ancak önlenebilir hatalardır. Örnek: Çoklu doz aşı uygulamaları esnasında enfeksiyon bulaşı olması.  
  • Aşı Korkusuna Bağlı Reaksiyon: Enjeksiyon korkusuna bağlı olarak gelişen bayılma, baş dönmesi, kulak çınlaması, ellerde titreme durumudur. Örnek: Aşı esnasında veya sonrasında vazovagal senkop gelişmesi. 
  • Rastlantısal Reaksiyon: Aşılama sırasında veya sonrasında ortaya çıkan ancak aşı içeriği, üretim kalitesi, uygulama veya aşı korkusu ile ilişkisi olmayan olaylardır. Örnek: Aşı ile aynı döneme denk başka bir hastalığa bağlı ortaya çıkan, aşı ile ilişkisi kurulamayan ateş gelişimi.  

Aşı sonrası ciddi olay ile aşı sonrası şiddetli yan etki farklı olabilir. Aşı sonrası gelişen istenmeyen bulgunun şiddeti (örn. şiddetli ateş) ile olayın ciddiyeti (örn. Aşı uygulaması sonrası anaflaksi gelişimi) farklıdır. Aşı sonrası istenmeyen ciddi olay; hayati tehlike arz eden, hastanede yatış veya mevcut yatış süresinin uzatılmasını gerektiren, kalıcı veya önemli sakatlık ile sonuçlanan, kalıcı bozulma veya hasarı önlemek için müdahale gerektiren ve bazen ölümle sonuçlanabilen tablodur. 

Aşı reaksiyonu tanımı daha çok aşı içeriği veya üretim kalitesine bağlı gelişen reaksiyonlardır. Aşının uygun şekilde taşınması, dağıtımı, hazırlanması ve uygulanmasına rağmen uygulanan kişinin verdiği istenmeyen cevaptır. Aşı reaksiyonu iki şekilde kendini gösterebilir: 

  • Minor Reaksiyon: Aşı uygulamasını takiben birkaç saat içinde ortaya çıkar. Uygun müdahale ile kısa sürede çözülür ve hayati tehlike oluşturmaz. Enjeksiyon bölgesinde ağrı, şişlik kızarıklık şeklinde lokal olabileceği gibi, ateş, yaygın kas ağrısı, başağrısı gibi sistematik olabilir. Aşı antijenine karşı konakçı immun sisteminin bir cevabıdır. Aşı içeriğindeki diğer katkı maddeleri bu cevabı tetikleyebilir. 
  • Şiddetli Reaksiyon: Nadiren anaflaksi gibi istenmeyen etkiler hayati tehlike oluşturur. Genellikle uzun dönem hasar bırakmaz. Çoğunlukla aşı içeriğindeki bir maddeye bağlı olarak gelişen nöbetler, trombositopeni, alerjik reaksiyonlar, hipotonik hiporesponsif atak, uzayan ağlama nöbetleri şeklinde olur.  

Aşı uygulamalarına bağlı olarak gelişen reaksiyonlar, yapılan uygulama hatasına göre değişmektedir. Bu hatalara yönelik, uygulama zamanı ve yeri ile ilgili sağlık tesisi bazında analiz edilerek önlem alınması gereklidir. Aşı uygulamasına bağlı reaksiyonları önlemenin ilk adımı uygulayan personelin uygun şekilde eğitilmesidir.  

Aşı uygulama hatasına bağlı olası yan etkiler şunlardır:  

  • Steril olmayan enjeksiyon: Özellikle multidoz uygulamalarda iğne yada enjektörün yeniden kullanımı, uygun şekilde steril edilmemiş iğne yada enjektör kullanımı ya da kontamine aşı/ sulandırıcı kullanımıdır. Enjeksiyon bölgesinde lokal apse, şişlik, selülit, sepsis, toksik şok sendromu, kan yoluyla bulaşan hastalık ( hepatit B, HIV vs) bulaşması olabilir. 
  • Sulandırma hatası: Aşının yeterince çalkalanmaması, yanlış sulandırcı kullanılması, aşı veya sulandırcı yerine başka ilaç kullanılması, sulandırılmış aşının kullanım süresi dolduktan sonra tekrar kullanılması şeklindedir. Lokal apse, aşı etkinliğinin kaybolması, insülin, oksitosin, kas gevşeticiler gibi kullanılan diğer ilacın etkinlik göstermesi,  toksik şok sendromu vs olabilir. 
  • Yanlış bölgeye aşı uygulanması: İntramuskuler uygulanması gereken aşının intradermal uygulanması, çok yüzeyel aşı uygulaması, uyluk dölgesi yerine kalçadan enjeksiyon vs. Apse, şişlik, kızarıklık gibi lokal reaksiyonlar, siyatik sinir hasarı olabilir. 
  • Aşının uygunsuz nakli, depolanması: Nakil esnasında aşının donması, aşırı sıcak veya soğuğa maruz kalma neticesinde soğuk zincirin bozulması vs. Donmuş aşıya bağlı olarak apse, şişlik, kızarıklık gibi lokal reaksiyonlar, aşının etkinliğinin kaybolması olabilir.
  • Kontrendike kişilere aşı uygulanması: Sağlık personelinin aşının kontrendikasyonlarına dikkat etmemesinden kaynaklanır. Önlenebilir şiddetli reaksiyon gelişebilir.  

Aşı korkusuna bağlı reaksiyonlar aşı içeriği ya da üretim kalitesi ile ilişkili değildir. Kişinin enjeksiyon korkusuna bağlı gelişirler. Bunlar genellikle:  

  • Bayılma  
  • Kusma  
  • Aşırı solunum  
  • Konvulsiyon  

Aşı kampanyaları kısa bir sürede çok sayıda kişinin aşılanması ve yan etkilerin takip edilmesi açısından bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Kampanyalar esansında ülke / bölge ya da sağlık tesisinin Aşı Sonrası İstenmeyen Etki izleme sistemi gözden geçirilebilir, yoğun iş temposunda çalışan sağlık personelinin hata olasılığı takip edilebilir, uygulayıcıların deneyim kazanılması sağlanabilir, istenmeyen olaylara ilişkin aşı uygulanan kişilerin toplu olarak bilgilendirilmesi sağlanabilir. 

Aşı yan etkilerinin en aza indirilmesi, aşı uygulama, depolama, taşıma ve üretimine ilişkin belirlenen standartlara uyulması, kontrendikasyonlara dikkat edilmesi ile mümkündür.  

Aşı Sonrası İstenmeyen Etkilerin Yönetimi  

  • Enjeksiyon bölgesinde kızarıklık, şişlik vs. gelişimi için enjeksiyon bölgesine soğuk kompres uygulama, ateş düşürücü kullanımı 
  • Uzayan kanama için Kısa süreli kanamalarda enjeksiyon bölgesine baskı yapılması, uzayan kanamalarda kalın bir gazlı bez ile baskı yapılması ve enjeksiyon bölgesinin kalp hizasından yukarıda tutulması 
  • Aşı öncesi korku için aşı uygulanacak kişiyi oturtulması ya da yatırılması 
  • Ellerde ve ayaklarda terleme, soğukluk, mide bulantısı, sersemlik, baş dönmesi, zayıf görme için Kişiyi yatırıp, sıkı giysilerin gevşetilmesi ve hava yolunun açık tutulması, yüz ve boyun bölgesine soğuk uygulanması, gözlem altında tutulması. 
  • Bilinç kaybı için düşme ve buna bağlı yaralanma varsa müdahale edilmesi, uzun sürerse uygun acil müdahale yapılması 
  • Anaflaksi için uygun acil müdahale gerektirir (epinefrin, oksijen, sıvı takviyesi vs).  

Aşı sonrası istenmeyen etkiler özellikle çocukluk çağı aşı uygulamalarında ebeveynlerin en sık tereddüt yaşadığı konulardan birisidir. Aşı tereddütlerine karşı en etkili yöntemlerin birisi de aşı sonrası istenmeyen etkilere yönelik ailelerin uygun ve yeterli bilgilendirilmesidir.  

Aşı yan etkileri değerlendirilirken, aşıların önlediği hastalıkların etki ve yan etkilerini de incelemek gerekmektedir. Bu sayede çoğunlukla nadir görülen yan etkileri nedeniyle aşıların ertelenmesi mi yoksa aşılanmamaya bağlı gelişebilecek hastalıkların ciddi ve sık görüşen yan etkileri ile mücadele mi çocuk sağlığı açısından önemlidir konusu daha iyi değerlendirilebilir.  

 

Fotoğraf: FRANK MERIÑO

Scroll to Top