Depresyon nedir ve belirtileri nelerdir?
Duygusal olarak çökkünlük, olaylara ve çevreye karşı ilgisizlik, isteksizlik, pek çok aktiviteden zevk alamama, karamsarlık, kendini değersiz hissetme, yaptığı şeylerden dolayı pişmanlık duyma, uyuyamama, yemek yeme isteğinin azalması, cinsel yönden isteksizlik gibi belirtilerle kendinin gösteren bir hastalıktır.
Psikiyatri uzmanlık dalının ilgi alanına girer. Depresif bozukluk, majör depresif bozukluk gibi isimlerle de anılır.
Tüm dünyada çok yaygın olarak görülen, toplumsal bir sorundur. DSÖ hastalığı en büyük halk sağlığı sorunlarından biri olarak değerlendirmektedir. Halk sağlığı sorunu olarak değerlendirilmesinde, hastalığın sık görülmesi dışında tanısının zor konulması, ekonomik olumsuzluklar getirmesi ve intihar gibi hayati tehlike doğuran komplikasyonlarının varlığı da önem taşımaktadır. Yapılan projeksiyon çalışmaları hastalığın gelecek dönemde toplumlar açısından daha fazla sorun oluşturacağını göstermektedir.
Toplumda genel olarak her 10-20 kişide bir görülür. Kadınlarda erkeklere oranla yaklaşık iki kat daha sık görülür. Aynı şekilde tekrarlayan depresyon atakları da kadınlarda daha sık görülür.
Depresyon sıklıkla 30 yaşlarında başlar. Son dönem çalışmalar hastalığın özellikle gençler arasında giderek arttığı ortaya koymaktadır. Çalışmaların çoğu depresyonun kentlerde yaşayanlarda kırsal bölgelerde yaşayanlara göre daha sık rastlandığını göstermektedir.
Depresyon bazı günler kendini kötü hissetme hissinden öte bir hastalıktır. Hastalık bulgu ve belirtileri haftalar hatta aylar sürebilir.
Depresyon belirtileriniz varsa mutlaka bir uzmandan destek almalısınız. Evde kendi kendinize çözebileceğiniz bir sorun değildir. Hemen herkes hayatının bir döneminde depresyona ilişkin bir destek duyabilir. Bu nedenle bir uzmana başvurmaktan çekinmeyin. Aksi takdirde ilerleyen hastalık size ve çevrenize ciddi zarar verebilir. Sosyal yaşantınız, iş hayatınız, aile hayatınız bozulabilir. Depresyon artık kolaylıkla üstesinden gelinebilen, gelişen teknoloji ile ilaç tedavisi veya diğer tedavi yöntemleriyle tedavi edilebilen bir hastalıktır.
Depresyon için risk grupları nelerdir?:
- Birinci derece akrabalarında depresyon tanısı almış kişi varlığı,
- Kadın olmak,
- Anksiyete bozuklukları olanlar,
- Alkol bağımlılığı,
- Madde bağımlılığı,
- Erken yaşta anne veya babasını kaybedenler,
- Eş, çocuk gibi sevdiği bir yakının kaybı,
- Anne ve babanın ayrı yaşaması, boşanmış olması,
- Daha önce depresif bozukluk geçirenler,
- Ekonomik yönden sıkıntı yaşayanlar, işsizler,
- Geçirilmiş büyük travma varlığı,
- Cinsel veya fiziksel istismar durumu,
- Geçirilmiş bazı hastalıklar,
- Kullanılan bazı ilaçlar,
- Düşük sosyoekonomik seviye,
- Ergenlik, hamilelik gibi hormonal değişim dönemleri.
Depresyonda mıyım?
Depresyon bazen depresif duygulanım ya da kaygı bozukluğu ile karıştırılabilir. Aşağıda depresyon açısından kendinizi değerlendirebileceğiniz bazı belirtiler yer almaktadır. Bunların son olarak mutlaka uzman tarafından ölçülmesi gerekir. Ancak siz de bunların sizde olup olmadığına bakarak depresyon durumunuz hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Bu belirtilerden en az iki hafta süreyle, en az beş tanesi varsa depresyon açısından bir uzmana danışmanızda fayda vardır:
- Çok uyuma veya çok az uyuma,
- Hareketlerde yavaşlama,
- Olaylara karşı ilgisizlik,
- İstekte azalma,
- İştah kaybı veya artması,
- Enerji azlığı,
- Kilo kaybı veya kilo alma,
- Kendini değersiz, suçlu hissetme,
- Dikkat güçlüğü,
- Karar vermede zorluk çekme,
- Tekrar eden intihar etme veya ölüm düşüncesi,
Bu belirtilerin madde bağımlılığına bağlı olmaması, başka bir hastalık veya kullanılan ilaçla açıklanamıyor olması, manik atakların olmaması gerekir.
Depresyon Belirtileri
Depresyon belirtileri kişiler arasında farklılıklar gösterebilir. Belirtiler en az iki hafta olmak üzere haftalar hatta aylarca sürebilir. Aile hayatı, sosyal hayat ve iş hayatı ciddi şekilde etkilenir.
Depresyon belirtileri yavaş yavaş gelişir. Ani gelişmediğinden kişi belirtileri fark edemeyebilir. Ancak aileden, yakın çevreden veya iş hayatından birilerinin fark etmesine bağlı olarak anlaşılabilir.
Depresyonun günlük hayat üzerine olan etkilerine göre şiddeti ifade edilebilir. Buna göre depresyon şiddeti üç grupta değerlendirilir:
- Hafif depresyon: Günlük aktiviteler üzerine bir miktar etkileri vardır.
- Orta depresyon: Günlük aktiviteler üzerine önemli etkileri vardır.
- Şiddetli depresyon: Günlük aktiviteler yapılamayacak düzeyde etkilenmektedir.
Depresyon belirtileri üç şekilde sınıflandırılabilir:
Duygusal belirtiler:
- Duygusal çökkünlük (disfori): Kişinin kederli, elemli hissetmesi, mutsuzluk, hüzün, moral bozukluğu, karamsarlık, kendini boşlukta hissetme, umutsuzluk, sıkıntı hali. Bu duygular günlük geçici duygular değildir. En az iki haftadır vardır ve günün büyük kısmında görülür. Hastalık ilerledikçe duygusal çökkünlük günün tamamına yayılır.
- İlgi azlığı ve zevk alamama (anhedoni): Kişinin çevresine, işine, ailesine olan ilgisi azalır, daha önce zevk alarak yaptığı iş, eylem, faaliyetlerden zevk alamaz.
- Sıkıntı hissi (ansiyete): Gerginlik, sıkılma, unutkanlık, sinirlilik, bunalma halinde çarpıntı, terleme, karın ağrısı, baş ağrısı, baş dönmesi şeklinde kendini gösterir.
- Tepkisizlik: Olaylara karşı normal kişilere göre daha az tepki verir, bazen aşırı acı olaylara karşı dahi tepki vermeyebilir.
- Dikkat dağınıklığı: Dikkati bir noktaya toplayamama, bellek sorunları, hatırlayamama, çabuk unutma vs. Dikkat istekli veya isteksiz olarak azalır. Bellek bozukluğu hastalık şiddetiyle orantılı olarak artar.
- Düşüncede yavaşlama: Dikkati toplamada yaşanan güçlüğe bağlı olarak yanıt verme yavaşlar.
- Karasızlık: Düşüncede yavaşlamaya bağlı karar verme güçleşir.
- Suçluluk: Genellikle suçluluk duyacakları anılarını hatırlar, buna yönelik kendini cezalandırma isteği doğar. Bu durum bazen intihara kadar gidebilir.
- Değersizlik: Kendilerini değersiz, olaylara karşı yetersiz hisseder.
- Karamsarlık: Gelecek kaygısı, her şeyin kötüye gideceği düşüncesi olur. Bazen normal olayları olumsuz olarak çarpıtabilir.
- Takıntılar: Özellikle suçluluk duygusuna neden olan anılarını takıntılı bir şekilde düşünürler.
- Algı bozuklukları: Depresif bozuklukta az da olsa hallusinasyonlar görülebilir.
- İntihar düşünceleri ve girişimleri: İntihar en sık depresif bozuklukta rastlanır. Onda biri ölümle sonuçlanır. Kadınlarda intihar daha sık karşımıza çıkar.
Bedensel belirtiler:
- Enerji azlığı: Yorgunluk, halsizlik, enerji azlığı çoğu hastada rastlanan belirtilerdir.
- İştah kaybı/ artışı: Çoğunlukla depresyonda iştah kaybına rastlanır. Ancak %10 hastada iştah artışı olur. Hasta yemeklerden zevk, tat almaz. Kabızlık, kilo değişikliklerine rastlanır.
- Cinsel isteksizlik: Hastalığın ilerleyen dönemlerinde cinsel istekte azalma, eşlerden uzaklaşma görülebilir. Aynı tablo tedavide kullanılan ilaçlardan da kaynaklanabilir.
- Adet düzensizliği: Kadınlarda adet dönemleri değişebilir. Adet süreleri, yoğunluğu farklılaşabilir.
- Uyku sorunları: Çoğunlukla uykusuzluk, az oranda uyku artışı, uyku bölünmelerine rastlanabilir.
- Ağrılar: Vücudun değişik yerlerinde açıklanamayan kas ağrıları, baş ağrısı görülebilir.
Davranışsal belirtiler:
- Psikomotor retardasyon: Fiziksel ve zihinsel faaliyetlerin neredeyse durma noktasına geldiği aksama, gerileme ve yavaşlık halidir. Gençlerde daha sık rastlanır. Toplumsal faaliyetlerden kaçınma da olabilir.
- Psikomotor ajitasyon: Davranışsal ve ruhsal heyecanlılık şeklinde beliren az ya da çok tutarsız aşırı davranış halidir. Kadınlarda ve yaşlı hastalarda daha sık rastlanır. İntihar eğilimini artırır.
Depresyon Tanısı
Depresyon tanısı hastanın iyi bir anamnezinin alınması ile konur. Muayene ve diğer tetkikler diğer hastalıkların ekarte edilmesi için gerekebilir.
Anamnezde anlamsız, nedeni açıklanamayan fiziksel şikâyetleri (karın ağrısı, baş ağrısı, baş dönmesi, çarpıntı vs), duygusal çöküntü belirtileri, uyku sorunları, iştahsızlık bulguları, şikâyetlerin başlangıcı, intihar düşünce veya eylemleri vs araştırılır.
Major Depresif Bozukluk için tanı kriterleri şunlardır:
A. İki haftalık bir süre boyunca günlük işlevleri yapmada güçlük olması yanında ilk iki maddeden birisi olmak kaydıyla aşağıda belirtilen bulgu / belirtilerden en az beşinin olması;
- Kendisinin bildirdiği ya da başkasının gözlemlediği hemen her gün, yaklaşık gün boyu süren depresif duygu durum,
- Kendisinin bildirdiği ya da başkasının gözlemlediği hemen her gün, yaklaşık gün boyu süren, tüm etkinliklere karşı (ya da çoğuna) ilgide belirgin azalma ya da artık bunlardan eskisi gibi zevk alamaması,
- Kilo alımı ya da kilo kaybı, hemen her gün iştahının artmış ya da azalmış olması,
- Hemen her gün, insomnia (uykusuzluk) ya da hipersomnia (aşırı uyku) olması,
- Hemen her gün, psikomotor ajitasyon (davranışsal ve ruhsal heyecanlılık şeklinde beliren az ya da çok tutarsız aşırı davranış) ya da retardasyonun (fiziksel ve zihinsel faaliyetlerin neredeyse durma noktasına geldiği aksama, gerileme ve yavaşlık) olması,
- Hemen her gün, yorgunluk, bitkinlik ya da enerji kaybının olması,
- Hemen her gün, değersizlik, aşırı ya da uygun olmayan suçluluk duygularının olması,
- Hemen her gün, düşünme ya da düşüncelerini belirli bir konu üzerinde yoğunlaştırma yetisinin azalması ya da kararsızlık,
- Yineleyen ölüm düşünceleri, yineleyen özkıyım düşünceleri ve özkıyıma yönelik tasarılarının olması,
B– Bu belirtiler manik atak belirtileri (aşırı özgüven, çok konuşma, fikir uçuşmaları vs) ile birlikte olmaması,
C– Bu belirtilerin, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, mesleki alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olması,
D– Bu belirtilerin madde kullanımı ya da genel tıbbi bir durumun doğudan fizyolojik etkilerine bağlı olmaması,
E- Bu belirtilerin Yas durumuna (sevilen birinin ölümüne bağlı gelişen donukluk, tepkisizlik ya da üzüntü, ağlama vs) bağlı olmaması gerekir.
Fotoğraf: Engin Akyurt