GGT testi
GGT karaciğer hücrelerinde üretilen ve vücutta en çok böbreklerde bulunan bir enzimdir. Karaciğer ve böbrekler dışında pankreas, bağırsak, dalak, kalp, beyin ve seminal veziküller gibi diğer dokularda hücre zarlarında bulunmaktadır. Hücrelerdeki aminoasitlerin ve diğer birçok protein artıklarının taşınmasını aktive eder. GGT karaciğer tarafından temizlenerek atılırken az bir kısmı da böbreklerle atılır.
GGT’nin kandaki normal değerleri 0-30 IU/L olarak kabul edilmektedir. Bebeklerde yetişkinlerin 6-7 katı seviyeleri görülebilirken yetişkin erkeklerde de kadınlara oranla %25 daha fazla olabileceği belirtilmiştir.
GGT karaciğere spesifik olması nedeniyle özeelikle alkole bağlı karaciğer hastalıklarında kullanılan bir testtir. Aynı zamanda diyabet, obezite, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, bazı maligniteler ve konjestif kalp yetmezliği gibi birçok hastalıkta da GGT seviyelerinde yükseklikler görülebilmektedir. Fenitoin, karbamezapin ve barbitürat kullanımında da GGT yükselebilir.
ALP seviyesi yüksek bulunan hastalarda problemin kaynağının karaciğer olup olmadığının değerlendirilebilmesi için GGT seviyelerine bakılmaktadır. Aktif karaciğer hasarı ve safra yolu tıkanıklıklarında GGT yüksekliği spesifiktir.
GGT safra kanallarının epitellerinde de bol miktarda bulunur ve safra yolu tıkanıklıklarında seviyesi oldukça yükselir.
Kan testlerinde sadece GGT yüksekliği tespit edilen hastalarda hastanın ilaç veya alkol kullanımı hikayesi sorgulanır. Alkol veya GGT seviyesini yükseltebilecek bir ilaç kullanan hastaların 6 ay boyunca alkol almaması halinde GGT seviyelerinin normale dönmesi beklenir. Normale dönemesi durumunda karaciğerle ilgili diğer görüntüleme ve biyopsi uygulamalarına başvurulabilir.
Kan testlerinde GGT ile birlikte diğer karaciğer fonksiyon testlerinde de yükseklikler tespit edilen hastalarda Öncelikle karaciğer hastalıkları düşünülür, Akabinde diğer metabolik hastalıklar açısından değerlendirme yapılır. Diyabet, obezite veya hiperlipidemi gibi hastalıkların tedavi süreci 6 ay boyunca izlenir. Tekrar yapılan kontrolde GGT seviyelerinde hala düzelme olmamışsa karaciğerle ilgili ileri tetkikler değerlendirilebilir.
GGT bazen böbrek hastalıklarının veya diyabet gibi bazı hastalıkların böbreklerde olan etkilerinin izlenmesi ve değerlendirilmesinde kullanılabilmektedir. Çünkü böbrek hücrelerindeki iskemi de GGT seviyelerinde yüksekliklere neden olabilmektedir.
Ani GGT yükseklikleri genellikle hepatobiliyer obstrüksiyon ve obstrüktif sarılığa işaret eder. Bazen karaciğere tümör metastazları ve bu metastazların tıkanmalara yol açması sonucu da ani GGT yükseklikleri görülebilir.
GGT yüksekliğinin olası en sık nedenleri:
- Karaciğer kaynaklı nedenler
- Siroz
- Hepatit (akut ve kronik)
- Karaciğer metastazı ve kanseri
- Kolestazis
- Alkol kullanımına bağlı karaciğer hastalığı
- Primer biliyer siroz ve sklerozan kolanjit
GGT seviye yükselmesi için ekstra nedenler şunlardır:
- Pankreatit
- Prostat kanseri ve hastalıkları
- Beyin tümörleri
- Meme ve akciğer kanseri
- Sistemik lupus eritematoz
- Alkol bağımlılığı
- Konjestif kalp yetersizliği ve kronik koroner arter hastalığı
- İlaçlar
- Parasetamol
- Karbamazepin
- Fenitoin
- Fenobarbital
GGT düşüklüğü:
Doğum kontrol hapları veya klofibrat gibi bazı kimyasal maddeler GGT düşüklüğüne neden olabilmektedir. Karaciğer hastalıkları olmasına rağmen doğum kontrol hapları kullanan bazı hastalarda GGT seviyelerinde beklenen yüksekliğin olmaması dikkat edilmesi gereken bir husus olabilmektedir.
Fotoğraf: NCI