Damarlardaki kanın içeriği tüm kan hücreleri ve geriyel kalan plazmadan ibarettir. Plazma kısmında da faydalı proteinler ve diğer mineraller bulunur. Kandaki hücrelerin toplam kan hacmine oranına hematokrit (Hct) denir. Hematokrit sadece kandaki kırmızı kan hücrelerinin toplam yüzdesi değil tüm hücrelerin birim kan hacmine oranıdır.
Hematokrit testi ile hastalarda herhangi bir hastalık riski veya varsa şiddeti, cerrahi operasyonlar öncesi anestezi açısından risk durumu, kanın vizközitesinin belirlenmesi, hastada kan kaybı olup olmadığı ve tedavi alıyorsa fayda sağlanıp sağlanamadığı değerlendirilir.
Hematokrit düzeyleri tek başına değerlendirilmez. Hastanın kan basıncı, sedimantasyon hızı, eritrosit ve lökosit sayıları, trombosit sayıları ve eşlik eden diğer semptomlar birlikte değerlendirilir.
Sağlıklı bireylerde hematokrit değerleri genellikle:
- Kadınlarda %36 – 46
- Erkeklerde %42 – 52
Hematokrit değerleri otomatik kan sayım makineleri ile yapılabilirken santrifüj yöntemi ile de yapılabilmektedir. Normal kanda hematokrit değeri ile hemoglobin değeri oranı genellikle 3’e 1’dir. Otomatik sayım sonuçlarındaki bu sayımdan uzaklaşmış sonuçlar şüpheli olarak değerlendirilebilir.
İleri seviyede düşük olan hematokrit düzeyi hastada akut kanamaya işaret edebileceği için acil değerlendirme ve tıbbi müdahale gereklidir. Kan sayımında hematokrit değeri düşük iken hücre sayıları yeterli gözükmesi halinde kandaki hücrelerin sayıca normal ancak hacim olarak küçük olduğu gözlenir. Bu genellikle retikülosit dediğimiz genç eritrositlerin arttığı hemolitik anemi vakalarında görülebilir. Bu durumda beraberinde bilirubin seviyesi de artmış olabilir.
Hematokrit düşüklüklerinde ayrıntılı tanı değerlendirmesi için periferik yayma incelemesi de gerekebilir. Periferik yayma ile hücrelerin yapıları, özellikle de eritrositlerin şekilleri incelenir. Hematokrit değerlerinin düşüklüğüne kan üre seviyesi yüksekliği gibi böbrek fonksiyonlarındaki anormallikler eşlik ediyorsa böbrek yetmezliği veya diğer böbrek hastalıkları açısından değerlendirmek gerekebilir.
Bazı durumlarda ayrıntılı tetkik olarak kemik iliği biyopsisi gerekebilir. Çünkü hematokrit düşüklüğü bütün anemi sebeplerinin bir semptomu olabilmektedir. Kemik iliğindeki hasar, baskılanma, infiltrasyon veya işgaller kemik iliğinden hücre üretimini baskılayabilmektedir. Bu durum da dolaylı olarak kan hematokrit seviyesinin azalmasına sebep olmaktadır.
Kandaki demir, demir bağlama kapasitesi ve transferrin seviyelerinin de düşük olması demir eksikliğine bağlı hematokrit düşüklüğüne işaret edebilir.
Kanda oksijen ihtiyacını artıran sebepler eritrosit sayısının artırılmasına sebep olarak toplam kan hücresi sayısının artmasına ve hematokrit düzeylerinin yükselmesine neden olabilir. Örneğin sigara içenlerde veya yüksek irtifaya çıkanlarda hematokrit düzeyleri artar.
Hematokriti en sık arttıran sebepler:
- Kanı oluşturan her bir hücre gurubunda artış hematokrit değerini arttırır
- Lösemiler
- Yüksek irtifa
- Sigara
- Aşırı su kaybı
- Aşırı alkol alımı
- İlaçlar
- Dogmatil
- Hidroksiüre
- Steroidler
- Traneksamik asit
- Polietilen glikol
Hematokriti en sık azaltan sebepler:
- Kan kayıpları
- Kan yapımının bozuk olduğu hastalıklar
- Kötü beslenme
- Zehirlenmeler
- Lenfomalar
- Kemik iliğini bozan tümörler
- Bazı gıdalar (süt, greyfurt, kafein ve kepek)
- İlaçlar
- Aspirin
- Desmopressin
- Finasterid
- Gliserol
- İboprufen
- Metformin
- Misprostol
- Tedavilerin yan etkileri
- Radyasyon tedavisi
- Travma sonrasında resisütasyon tedavisi
- Kemoterapi
- İmmünoglobülin tedavisi
- Kardiyopulmoner bypass tedavisi
- Flebotomi tedavisi
Fotoğraf: Karolina Grabowska