Minimal invaziv paratiroidektomi nedir?
Minimal invaziv paratiroidektomi, hiperparatiroidizm teşhis edilen hastalarda cerrahi tedavi kararı verildiğinde en sık tercih edilen cerrahi yöntemlerinden birisi olmaya başlamıştır. Çünkü bu yöntem ile daha küçük bir kesi ile daha az acı ve daha hızlı iyileşme sağlanabilmektedir. Aynı zamanda bu tedavi yönteminde hastalarda entübasyon tüpüne ihtiyaç duyulmadan ve daha az komplikasyon riski ile tedavi sağlanabilmektedir.
Minimal invaziv cerrahide daha küçük bir kesi olsa dahi amaç bu değildir. Minimal invazi paratiroidektominin amacı deri altındaki dokuları ve diğer organları ve yapıları mümkün olduğunca az etkileyerek tedavi etmektir.
Vücudun ameliyat edilen herhangi bir bölgesinde iyileşme aşamasında skar dokusu oluşacaktır ve skar boyunda uzun süreli etkilere neden olabilir. Hastaların konuşurken ve yutkunurken gırtlak, soluk borusu ve tiroid çevresindeki alan yukarı ve aşağı hareket eder ve yara izi bu önemli mekanizmayı engelleyebilir. Bu nedenle bu hassas mekanizmanın korunması çok önemlidir.
Paratiroidektomi ameliyatında ameliyat alanı ne kadar büyük olursa, tekrarlayan laringeal sinirlere (ses kutusu siniri) ve sağlıklı paratiroid bezlerine zarar verme riski o kadar artar. Minimal invaziv cerrahi yöntemi ile bu riskleri en aza indirir.
Minimal invaziv paratiroidektomi yöntemi kontrollü cerrahidir. Radyolojik teknikler eşliğinde ameliyat esnasında görüntüleme devam ettirilir. Bazen ameliyat esnasında hastanın kalan paratiroid bezlerinin aktivitesini ölçmek için kan parathormon seviyesini kontrol etmek gerekebilir. Hatta alınan doku parçalarının patolojik incelemesi de gene ameliyat esnasında yapılabilir. Hekim gerektiğinde ameliyat sınırlarını bu laboratuvar ve patoloji sonuçlarına göre genişletebilir. Bu sayede her bir hasta hem ameliyat öncesi hem de ameliyat esnasında kişiye özel tedavi edilmiş olur.
Minimal invaziv paratiroidektomi ameliyatı genellikle 20 dakika kadar sürer ve hızlı bir işlemdir. Hastalar cerrahi işlem sonrası birkaç saat sonra evine gidebilir hale gelmektedir.
Minimal invaziv paratiroidektomi her hasta için uygun olmayabilir. Cerrahi öncesi yapılan teşhis çalışmalarında paratiroid bezlerinde çok daha geniş alanda riskli bir yapıya rastlanılması halinde, paratiroid kanseri tespit edilmiş ise veya paratiroid kanserine dönüşme riski olan durumlarda total paratiroidektomi yapılması da gerekebilir. Bu durumların hekim tarafından değerlendirmesi ayrıntılı olarak yapılır.
Minimal invaziv paratiroidektominin komplikasyonları
Paratiroidektomi sonrası ses tellerinin yaralanması, kan kalsiyumunda düşüklük, kanama ve enfeksiyon riskleri olabilmektedir. Ses tellerinin yaralanması çok nadir olsa da ses kısıklığına neden olabilmektedir.
Düşük kan kalsiyumu paratiroid bezlerinin alınması veya hasar görmesi sebebiyle parathormon salgılanamayacağı için gelişir. Bu durumda hastaların kalsiyum ve D vitamini takviyesi almaları gerekebilir. Bu durum genellikle geçicidir. Ancak bazen kalıcı bir sorun da olabilir.
Ameliyat sonrası kanama riski her ameliyatta olduğu gibidir. Kanam acil bir durumdur ve hemen müdahale edilmesi gerekir.
Cerrahi sonrası enfeksiyon gelişmesi çok nadir de olsa olabilmektedir. Bu nedenle ameliyat öncesi profilaktik antibiyotik kullanılması yaygındır. İhtiyaç halinde ameliyat sonrası da antibiyotik kullanılabilmektedir.