Propolis nedir? Neden dikkatli kullanılmalıdır?

Propolis  

Propolis bir arı ürünüdür. Zengin içeriği nedeni ile birçok hastalık için mucizevi etki olarak lanse edilse, hatta bazı ulusal otoriterlerden ilaç olarak onay alsa da, alerjik reaksiyonlar ve olası yan etkileri dikkate alındığında, bir uzman gözetiminde ve uygun dozda kullanılması gerekir. Bu yazımızda propolisi içeriği, etkinliği, kullanım alanları, olası yan etkileri açısından detaylı olarak ele almaya çalışacağız. 

Arı ürünleri nelerdir? 

  • Bal: Bal arıları tarafından, bitki çiçeklerindeki nektarın toplanması, kovana taşınarak petek gözlerine yerleştirilmesi ve olgunlaştırılması ile elde edilir. Bal %80 oranında şeker, %17 su, %3 diğer maddeler (mineraller, aminoasitler, renklendiriciler, vitaminler ve enzimler) içerir. Uygun şekilde üretilen bal uzun yıllar bozulmadan kalabilir. Bal arısı enerji ihtiyacını baldan karşılar. 
  • Polen: Arıların gelişmeleri ve görevlerini yerine getirmeleri için ihtiyaç duyduğu tüm maddeleri (mineral, vitamin, aminoasit vs) içeren, çok zengin içerikli bir maddedir. Kovan girişine kurulan polen tuzakları ile toplanır. İnsanlar için de güçlü bir vitamin ve mineral kaynağıdır. 
  • Bal mumu: Genç işçi bal arıları tarafından salgılanan, petek yapımında kullanılan bir maddedir. Petek yapımı dışında tıp, kozmetik gibi birçok alanda kullanım yeri bulmuştur.  
  • Arı sütü: Genç işçi bal arıları tarafından salgılanan biraz acı bir maddedir. Besin içeriği nedeniyle tıpta birçok alanda kullanılır.  
  • Arı zehiri: İşçi bal arıları tarafından üretilen acı bir maddedir. Duyarlı kişilerde anaflaktik şoka kadar gidebilen alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Tıp alanında romatizmal hastalıklar, kanser, kalp hastalıkları gibi birçok alanda kullanılmaktadır. 
  • Apilarnil (arı larvası): Besin içeriği nedeniyle epilepsi, zeka geliştirici, depresyon, iştah açıcı, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi gibi çok geniş bir yelpazede kullanım alanı mevcuttur.  
  • Perga (arı ekmeği): Normal bir polenden çok daha zengin bir besin içeriğine sahip, bal arıları tarafından üretilen bir polendir. Bağışıklık sistemini güçlendirir, zihinsel aktiviteyi artırır.  
  • Propolis: Propolis bal arıları tarafından çam, kozalaklı bitkiler, reçineler, kavak ve yaprak tomurcukları gibi çeşitli bitkilerden toplanan doğal, yapışkan bir maddedir. 



Propolis nasıl elde edilir?  

Bal arıları, yüzlerce çiçeği, tomurcuğu, çam ağacını dolaşır. Atkestanesi, kestane, söğüt, akçaağaç, çam, meşe, huş, köknar, kızılağaç, fındık, ökaliptus ve karaağaç gibi ağaçlar tek tek araştırılır. Buralarda alt çeneleri ile reçinelerini kazır, ağzında toplar, ıslatarak yumuşatır, kendi ürettiği enzimlerle karıştırır ve bir pelet haline getirir. Bu peletleri daha sonra arka bacaklarındaki sepete atarlar. Sepet dolunca sırayla kovana taşırlar.  

Bal arıları propolisi, kovandaki delikleri kapatmak, dışardan içeriği yabancı madde veya canlı girişini, sıcak/ soğuk hava geçişini engellemek için kullanırlar. Ayrıca kovandakileri dışardan gelebilecek mikrobiyolojik ajanlara karşı da korur. Yani bir çeşit temizlik ve yalıtım malzemesi olarak kullanılır.  

Kış boyunca bal arılarını koruyan propolis için ilkbahar gelince bahar temizliği yapılır. Eski propolisler temizlenir, kovan dışına atılır. Yeni doğacak yavrular için petek tekrar propolis ile temizlenir ve cilalanır. Bu yavru bal arılarının steril bir ortamda, sağlıklı büyümeleri için gereklidir. Aynı şekilde balın da temiz alanda biriktirilmesi için bal depolama alanları da propolis ile temizlenir.  

Arı üreticileri kovanlara tuzaklar yerleştirir. Kovan içerisinde boşluk ya da çatlak şeklinde gözüken bu tuzaklara arılar kapatmak için propolis sürerler. Çok küçük delikler olduğu için bal arıları da buradan geçemezler. Yaz başında kovana yerleştirilen tuzaklar sonbahara kadar propolis ile doldurulur. Bir kovandan ortalama 300-600 gram propolis birikir. Yeterince propolis biriktiğinde tuzak kovandan alınır ve buzdolabına yerleştirilir. Burada hafif bir darbe ile kırılacak şekilde sertleştirilir. Tercihen sonbahar ve kış aylarında toplanan propolis daha sonra çeşitli analizler ve işlemlerden geçirilerek tüketiciye sunulur.  

Propolis kalitesi, arının türü, polenleri topladığı bitki ya da çiçek çeşitleri, kovanın temizliği, katkı verilip verilmemesi, kovanın yerleştirildiği alanda hava kirliliği olup olmaması, tarımsal zirai ilaç kullanımı gibi çok sayıda faktörden etkilenir.  

Gerçek propolis nasıl anlaşılır?  

Türkiye’de üretilen propolis genellikle kahverengidir. Yapışkan kıvamdadır. Suya damlatıldığında suyun rengini sarıya dönüştürür. Şeker olmadığı için tadı acıdır ve keskin bir kokusu vardır. Propolis üretim aşamalarında çeşitli katkı maddeleri kullanılır. Bu nedenle alırken bu katkı maddelerinin de iyi araştırılması gerekir. Ürün etiketlerinden bu katkı maddeleri dikkatle incelenerek ürün seçimi yapılmalıdır. Sertifikalı üreticiler tercih edilmelidir. Sahte propolis ürünlerinin gerçeğinden ayırt edilmesi zordur. Türkiye dışında Çin gibi ülkelerde üretilen propolisler sarı, yeşil gibi renklerde olabilir. Bu durum polenin kaynağına veya eklenen katkı maddelerine bağlı olabilir. Propolis Avusturalya’da siyah, Finlandiya’da turuncu, Küba’da menekşe renginde olabilir.  

Propolisin evde buzdolabında sebzelik kısmında muhafaza edilmesi önerilir.  

Propolis ne kadar süredir kullanılıyor?  

Propolis binlerce yıldır bazı hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. İlk olarak eski Yunan tıbbında antibiyotik olarak kullanılmıştır. Milattan önce ağrı tedavisi, yara tedavisi gibi alanlarda propolis kullanıldığına dair bilgiler mevcuttur. Hipokrat’da propolisi sindirim sistemi rahatsızlıkları, ülser, deri hastalıkları için önermiştir. Bin yıl kadar önce de Avrupa sağlık uzmanları tarafından propolis ağız ve diş sağlığı için önerilmiştir.  



Propolis kimyasal yapısı, besin değerleri ve kullanım alanlarına ilişkin özellikle son 50 yıldır ciddi çalışmalar yapılmıştır. Propolis içeriğinin incelemelerinden bal arılarının hangi kaynaklardan topladığı anlaşılabilmektedir. Son yıllarda özel analiz ve işlemler sonrası üretilen propolis ürünleri sağlığın korunması veya hastalıkların tedavisine destek amaçlı geniş bir kullanım alanı bulmuştur.  

Propolisin kimyasal içeriği nedir? 

Propolis kimyasal içeriği polenin toplandığı bitkiye ve mevsime göre değişir. İçeriğinde 180-300 farklı madde olduğu tespit edilmiştir.  Ancak halen henüz tespit edilmemiş maddeler olacağı düşünülmekte ve yoğun çalışmalar devam etmektedir. Propolisin kimyasal içeriğinde bulunan bileşikler:  

  • Flavanoidler (Galangin, kuersetin, kaempferol, krisin, luteolin, apigenin, pinobanksin, pinocembrin, pinostobin gibi 38 farklı çeşit flavanoid içerir),  
  • Fenolik asitler (kafeik asit ve sinamik asit gibi 8 farklı bileşik içerir), 
  • Aminoasitler (aspartat, glutamat, triptofan, fenilalanin, lösin, sistin, metiyonin, valin, serin, histidin, arginin, prolin, tirozin ) 
  • Mineraller (magnezyum, kalsiyum, potasyum, sodyum, bakır, çinko, manganez, demir) 
  • Vitaminler (B1, B2, B6, C ve E vitaminleri, niasin, pantotenik asit, provitamin A), 
  • Enzimler (hücrelerde hayati faaliyetlerin yürütülmesinde gerekli olan süksinik dehidrojenaz glikoz-6-fosfataz, adenozintrifosfataz (ATPaz) ve asit fosfataz gibi enzimler)  
  • Benzaldehit türevleri,  
  • Hidroksiflavonlar,  
  • Asitler, 
  • Alkoller,  
  • Ketonlar,  
  • Heteroaromatik bileşikler 
  • Terpen ve sekuterpen,  
  • Alifatik hidrokarbonlar,  
  • Hidrokarbonlar, 
  • Steroller ve steroid, 



Propolisin kullanım alanları nelerdir? 

Propolis binlerce yıldır özellikle sağlık ile ilgili konularda kullanım alanı bulmuştur. Özellikle son 50 yıldır yapılan kapsamlı çalışmalar sağlığın korunması ve hastalıkların tedavisine destek amaçlı kullanımını daha da artırmıştır. Propolis içeriğine ve köken aldığı polen kaynağına bağlı olarak kullanım alanları değişmekle birlikte temel etkinlikleri şunlardır:  

    • Antibakteriyel etkinlik: Birçok bakteriye karşı etkinlik gösterdiği çeşitli çalışmalarla gösterilmiştir. Stafilokok aureus ve E. Coli bakterilerine karşı etkinlikleri nedeniyle antibiyotiklere ilave edilmektedir. Antibakteriyel etkimliğin bazı flavinoid bileşenleri, esterler ve aromatik asitler üzerinden gösterdiği düşünülmektedir.  
    • Antiviral etkinlik: Propolisin influenza virüsüne karşı etkin olduğu, polio virüsünü azalttığı, herpes virüs ve adenovirüs üzerinde etkin olabileceği çeşitli çalışmalar ile gösterilmiştir.  
    • Uçuklar: Herpes virüslerine karşı etkinliği olduğu düşünülmektedir. 
    • Genital herpes: Antiviral etkinliğe bağlı olarak asivirale göre daha hızlı iyileşme sağladığı düşünülmektedir. 
    • Antifungal etkinlik: Bazı propolis türlerinin (özellikle kavak ağacından üretilen propolis türleri) başta candida olmak üzere kırk civarında mantar türü üzerine etkinliği olduğu yönünde çalışmalar vardır. 
    • Antioksidan etkinlik: İçerdiği fenol bileşikleri nedeniyle propolis güçlü bir antioksidan olarak bilinir. Diğer arı ürünleri (bal, polen, arı sütü vs) ile birlikte kullanıldığında antioksidan etkinlik artar. 
    • Ağız ve diş sağlığı: Mikroplara karşı etkinliği ve içerdiği vitamin, mineral gibi bileşenler nedeniyle, diş eti hastalıkları, ağız içi yaralar, oral aft, diş çürümesi, dişlerin korunması gibi birçok alanda kullanılmaktadır. 
    • Cilt yaralanmaları, yanıklar: Antimikrobiyal etkinlik yanında kolajen sentezini desteklemesi, yara iyileştirici özelliği nedeniyle yanıklar ve yaralanmalarda kullanılabilmektedir. 
    • Dang humması: Hastalığa bağlı hastanede kalış süresini kısalttığı iddia edilmektedir. 
    • Siğiller: Belli bir süre kullanılmasıyla siğillerde iyileşmeler olduğu düşünülmektedir. 



  • Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi: İçerdiği mineral, vitamin ve diğer bileşenlerin katkısıyla bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine destek verir. Özellikle kış aylarında veya salgın dönemlerinde kullanılması hastalıklara karşı kalkan görevi görebilir. 
  • Mide ülseri: Propolisin helicobacter pylori üzerine etkinlik gösterdiği düşünülmektedir. 
  • Kanserler: Özellikle propolisin içerdiği flavinoidler etkisiyle kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlattığı, kemoterapi ve radyoterapinin etkinliğini artırdığına ilişkin çalışmalar vardır. 
  • Diyabet hastalığı: Propolisin insülin seviyeleri üzerine etki göstermediği ancak kan şekeri düzenlemesine bir miktar katkı sağladığı iddia edilmektedir. 
  • Kozmetik alanında kullanım: Antibakteriyel, antifungal, antioksidan etkinlik, hücre yenileme özelliği, cildi besleyici ve temizleyici özelliği nedeniyle krem, losyon, şampuan, burun spreyi, diş macunu, sabun veya yüz maskesi şeklinde birçok kozmetik üründe kullanılmaktadır.  
  • Gıda sanayiinde kullanım: Antibakteriyel, antifungal ve antiviral etkinliği nedeniyle gıda koruyucu olarak birçok gıda ürününde kullanılmaktadır. 

Propolis nasıl kullanılır? 

Propolis piyasada damla, kapsül, tablet, krem, sprey, toz veya şurup şeklinde bulunabilir.  

  • Damla: Ağız yaraları, diş eti hastalıkları, boğaz enfeksiyonları vs. 
  • Şurup: Üst solunum yolu enfeksiyonlarında öksürük şikayetlerinde vs, 
  • Sprey: Boğaz enfeksiyonlarında vs, 
  • Kapsül veya tablet: Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, uyku problemleri, 
  • Krem: Yanık, yara vs, kullanılabilir. 

Ayrıca içeceklere, yiyeceklere ilave edilebilir. Propolisin takip eden doktorunuz ve üretici talimatları doğrultusunda ve önerilen dozlarda kullanılması gerekir. 

Propolis kullanımı esnasında dikkat edilecek hususlar nelerdir? 

  • Propolis bir arı ürünüdür. Arı ürünlerinin alerjik reaksiyon riski vardır. Bu nedenle kullanımı esnasında alerjik reaksiyonlar açısından dikkat etmek gerekir. 
  • İçeriği nedeniyle propolisin önemli bir yan etkisi kanama süresini uzatabilmesidir. Kanama bozukluğu olan ya da kan sulandırıcı kullanan kişilerin dikkatli kullanması gerekir. 
  • Kanama süresini uzatması nedeniyle propolis kullanımının operasyonlar öncesinde kesilmesinde fayda vardır. 
  • Propolisin astım gibi hastalıkları alevlendirme potansiyeli vardır. 
  • Hamilelik: Propolisin hamilelik ve emzirme döneminde kullanımına ilişkin güvenli veriler yoktur. Kullanımın takip eden doktorun önerileri doğrultusunda olması gerekir. 
  • Propolis kullanımı bazı kronik hastalığı olan kişilerde, rutin kullandığı ilaçlarla etkileşime girme riski nedeniyle sorun oluşturabilir.  

Sonuç:  

Propolis kullanımı her ne kadar binlerce yıldır gündemde olsa da, üretim tekniklerindeki değişiklikler, polenlerin toplandığı çiçek ya da tomurcukların farklılığı, çevresel kirlilikler, hava kirliliği, tarımsal ürünler gibi faktörler nedeniyle içerik olarak bazı sorunlar olabilir.  

Ticari beklentiler, gelişen üretim teknikleri, gerçeğinden ayırt edilemeyen propolis ürünlerinin piyasaya sürülmesine neden olabilir. Propolisin mücizevi bir ürün olarak algılanması, diğer ve bilimselliği kanıtlanmış ilaçların kullanımında aksamalara neden olabilir. 

Bu nedenlerle, propolisin bir uzman gözetiminde ve önerdiği şekilde kullanılması, kullanılan ürünlerin üretim sertifikalarının, katkı maddelerinin iyi araştırılarak alınması gerekir. Propolis üzerinde çok sayıda çalışma yapılan ancak halen daha aydınlatılamamış çok sayıda başlık içeren bir üründür. 


Scroll to Top