Prostat kanserinin teşhisi 

Prostat kanserinin teşhisi

Yazı içeriği

Prostat kanseri yavaş ilerleyen, geç belirti veren ancak belirti verdiğinde çoğunlukla yayılım göstermiş olan bir kanser türüdür. Yayılım gösteren kanserlerde tedavi biraz daha komplike hale gelmektedir. Ancak erken evrelerde etraf lenf nodları veya başka organ ve dokulara yayılmadan tespit edilen prostat kanserlerinde tedavi daha kolaydır.  

Prostat kanserinin erkenden teşhis edilebilmesi önemli bir avantajdır. Bu amaçla çeşitli tarama programları uygulanabilir. 

Prostat Kanseri Taramaları: 

Prostat kanserinin erken teşhisinde tarama amaçlı iki farklı yöntem kullanılabilir. Özellikle 40 yaş üzeri ve risk faktörleri bulunan veya aile öyküsü olan kişilerde tarama programları hayat kurtarıcı olabilir. Ancak her iki tarama testinin de yanlış pozitif veya yanlış negatif sonuçlar vereceğinin bilinmesi gerekir. Tarama testi negatif çıkan, risk faktörlerine sahip bir kişide hastalığın takip edilmesi faydalıdır.  

  • PSA düzey takibi: PSA değerine kanda bakılır. 40-50 yaş arası en fazla 2,5 ng/ml olan değer zaman içerisinde artar, 60 yaşında 3,5 ng/ml, 70 yaşında 4,5 ng/ml seviyesine çıkar.  

PSA değerleri prostat kanseri dışında benign prostat hiperplazisi, prostat iltihabı, biyopsi sonrası, rektal muayene sonrası, idrar yolu enfeksiyonlarına bağlı da yükselebilir. Tek başına prostat kanseri tanısı için yeterli değildir. Ancak şüphelenmek ve diğer tanı yöntemlerini uygulamak açısından faydalıdır.  

  • Dijital rektal muayene: Parmakla rektumdan girerek prostatın muayene edilmesidir. Prostat boyutu ve şekline ilişkin bilgi verir. Şüphelenilen durumlarda diğer tanı yöntemleri uygulanır.  

Prostat Kanseri Tanı Yöntemleri:  

Prostat kanseri tanısı için öncelikle uygun bir anamnez ve muayene, gerekirse dijital rektal muayene yapılması gerekir. Bunlarda kansere ilişkin bir şüphe uyanırsa diğer testlere geçilir. Bunlar:  

  • PSA ölçümü: Kanda PSA değerine bakılır. 4 ng/ml altındaki değerlerde kanser şüphesi zayıftır. 4-10 ng/ml arası değerler, sınırda değer olarak kabul edilir. Risk %25’dir. İleri tetkik gerekir. 10 ng/ml üzeri değerler prostat kanseri ihtimali %50’dir. PSA değeri tedavinin takibi, daha önce prostat kanseri tanısı almış ve tedavi görmüş hastalarda nüks takibinde de kullanılabilir.  Ayrıca prostat kanseri evrelemesinde kullanılır.  
  • Ultrason: Rektumdan uygulanan transrektal ultrason ile prostat yapısı, şekli, büyüklüğü ve kitle lezyonları tespit edilebilir. 
  • Manyetik Rezonans (MR): Prostat dokusu, büyüklüğü, kitle varlığı gibi durumlara ilişkin daha net bilgiler verir.  
  • Prostat Biyopsisi: Rektumdan girilen aletlerle prostat dokusundan 12 kadar ince iğne aspirasyon biyopsisi örneği alınır. İşlem yaklaşık 10 dakika sürer. Uzman tarafından yapılan işlemde genellikle komplikasyon olmaz. Ancak bazen rektal kanama, idrarda kanama olabilir. Rektumdan girildiği için koruyucu antibiyotik tedavisi uygulanır. Hastanın da biyopsi sonrası ateş takibi yapması istenir. Ateş operasyon sonrası olası enfeksiyona işaret edebilir. Biyopsi işlemi bazen MR, ultrason gibi görüntüleme işlemi eşliğinde yapılabilir. Bu şekilde prostattan rastgele değil tümör hücreleri hedef alınarak biyopsi alınır. Böylece yanlış negatiflik önlenir, doğru tanı konmuş olur. Biyopsi işlemi skrotum üzerinden girilerek transperineal de uygulanabilir.  

 

 

Scroll to Top