Sarı Humma (Yellow Fever)
Enfekte aedes aegypti türü sivrisineklerle yayılan, çoğunlukla hafif seyreden ancak ölümcül olabilen, akut, viral, hemorojik, aşı ile önlenebilir, bulaşıcı bir hastalıktır. Şiddetli belirtiler gösteren hastalar çoğunlukla 7-10 gün içinde kaybedilir.
Sahra altı Afrika, Güney ve Orta Amerika ve Trinidat’da daha sık görülür. Hastalığın görüldüğü bölgelerde yaşayanlar veya bu gölgelere seyahat eden aşısız kişiler risk altındadır.
Tek doz aşı seyahatten 10 günce öncesinde uygulanmak üzere önerilir ve ömür boyu bağışıklık sağlar.
Sarı humma nasıl bulaşır?
Hastalığı aedes ve haemogogus türü sivrisinekler bulaştırır. Ormanlık alanlarda birincil rezervuarı olan maymunlara bulaştıran sivrisinekler tekrar bunlardan aldıkları virüsü burada çalışan, yaşayan veya seyahat eden insanlara bulaştırır. Bir diğer bulaş şekli bu ormanlara yakın yerleşim yerlerinde maymunlar veya insanlar aracılığı ile hastalık sivrisinekler tarafından yayılabilir. Afrika bölgesinde en sık bu şekilde yayılım olur. Ayrıca insanların yoğun yaşadığı ve aşılanma oranının düşük olduğu kentsel bölgelerde, salgın tarzında, sivrisinekler aracılığı ile insandan insana yayılım olabilir. Sivrisinekler genellikle gündüz vakitlerinde insanları ısırır.
Hastalık insandan insana temas yoluyla bulaşmaz. Virüsün bulaşması ile hastalık belirtilerinin başlaması arasında geçen süre ortalama 3-6 gündür.
Sarı humma hastalığının belirtileri nelerdir?
Hastalık çoğu hastada belirti vermez.
Sıklıkla görülen belirtiler şunlardır:
- Yüksek ateş,
- Baş ağrısı,
- İştah kaybı,
- Bulantı, kusma,
- Kas ağrısı,
- Sırt ağrısı,
- Gözlerde ışığa hassasiyet.
Bulgular çoğu hastada 3-4 gün sonra kaybolur.
Hastaların az bir kısmında belirtiler düzeldikten bir gün sonra ateş tekrar yükselir, gözlerde sararma, ciltte sararma, kaşıntı, idrar renginde koyulaşma olabilir. Toksik faz olarak adlandırılan bu aşama karaciğer ve böbrek tutulumunun olduğu dönemdir. Hastalarda ağızda, burunda, gözlerde, midede kanama odakları görülür. Hemorojik döneme giren hastaların yarısı bir hafta içinde kaybedilir.
Sarı humma hastalığının tanısı nasıl konur?
Hastalığın tanısı anamnez, muayene ve laboratuvar bulguları ile konur.
Hastalığın görüldüğü bölgelerde yaşama veya bu bölgelere seyahat sorgulanır. Muayene ve anamnez bulgularından Sarı humma hastalığından şüphelenilen kişilerde klinik örnekler ile tanı konur.
Hastalığın erken döneminde tanı koymak zor olabilir. PCR testi ile kan ve idrarda virüs araştırılır. İlerleyen dönemde ise ELISA testi ile antikor bakılır.
Sarı humma hastalığının tedavisi nasıl yapılır?
Hastalığın spesifik bir tedavisi yoktur. İlerleyen belirtiler gösteren hastalar çoğunlukla hastanede kontrol altında tedavi edilir.
- Bol istirahat,
- Sıvı replasmanı,
- Semptomlara yönelik tedavi (ağrı kesici, ateş düşürücü (asetaminofen), döküntü ve kaşıntı tedavisi)
- Ek hastalık varsa ve gerekirse antibiyotik tedavisi,
- Komplikasyonlar (karaciğer, böbrek yetmezliği, kanama) açısından takip.
Sarı humma hastalığından nasıl korunurum?
- Hastalıktan korunmanın yöntemi aşı uygulanması ve sivrisinek kontrolüdür.
- En etkin korunma yöntemi aşıdır. Sarı humma aşısı, ekonomiktir ve tek doz ile uygulanan kişiye ömür boyu bağışıklık sağlar.
- Aşı 9 aydan küçük bebekler, hamileler, bağışıklık sistemi zayıflamış kişilere, yumurta alerjisi olanlara uygulanmaz. 60 yaş üzeri kişilerde salgın vs durumunda dikkatli uygulanır.
- Hastalığın görüldüğü bölgelerde kampanya tarzı aşılamalar yapılır. Bu bölgelerde toplumun %80 ve daha fazlasının aşılanmasının sağlanması hastalık kontrolü açısından önemlidir.
- Hastalığın görüldüğü bölgelere seyahat edecek kişilerin seyahatten en az 10 gün önce aşılanması gerekir.
- Hastalığın görüldüğü bölgelere seyahat edeceklerin, seyahat öncesi ülkelerinin sağlık kuruluşlarından destek almasında fayda vardır. Hangi bölgelerde hastalığın görüldüğü, seyahat öncesi, seyahat esnasında ve dönüşte yapması gerekenlere ilişkin sağlık profesyonelleri yardımcı olacaktır. Ayrıca aşınızı uygulayacaklar.
- Aşı olsanız dahi sivrisineklere karşı yeterli önlem alınız.
- Sivrisinek üreme odaklarının ilaçlanması, sprey ya da losyon sivrisinek kovucu kullanılması, pencere ve kapılara sineklik takılması, yatarken cibinlik kullanılması gibi vektör kontrol önlemleri alınır.
- Hastalığın olduğu bölgelerde sivrisinek sokmalarını önlemek üzere uzun kollu elbiseler ve pantolon giyilmesi önerilir.
- Kan transfüzyonu, organ nakli veya cerrahi işlemlerde tek kullanımlık, kontamine olasılığı olmayan aletlerin kullanılması hastalık bulaşını önler.
- Hasta kişileri tedavi eden sağlık çalışanlarının kişisel koruyucu ekipman kullanımına riayet etmesi önemlidir.
- Riskli bölgelerde bebek arabalarında ya da taşıma çantalarında sivrisinek sokmalarına karşı önlemler alınmalıdır.
- Sivrisinek kovucu sprey ya da losyonların üretici talimatlarına uygun kullanılması hususuna dikkat edilmelidir.