Tiroid adenomları
Tiroid bezi boynun ön tarafında, trakeaya yapışık ve göğüs kemiğine sınırlı, 20-30 gr ağırlığında en büyük endokrin organımızdır. Sağ ve sol olmak üzere simetrik iki lobdan oluşur. Her bir lob lobüllere ayrılmıştır. Lobüller ise folliküllerden oluşmaktadır. Tiroid follikülleri, folliküler hücreler ve aralarındaki tiroglobulin denilen kolloidal madde ile doludur. Tiroid bezi vücudun en fazla kan damarı ağına sahip organlarından birisidir.
Tiroid bezinde zaman zaman lezyonlar olabilmektedir. Bu lezyonlar veya anormallikler tiroid bezinin herhangi bir dokusundan kaynaklanabilir. Tiroid bezinin lezyonları iyi huylu veya kötü huylu olarak gruplandırılabilir. Tiroid adenomları da tiroid bezinin iyi huylu lezyonlarından birisidir. Tiroid bezinin diğer iyi huylu lezyonlarına kistler, tiroiditler veya kolloid nodüller de örnek olarak sayılabilir. Tiroid adenomları kitle görünümlü olduğundan maligniteleri ile karışabilmektedir. Bu nedenle malignite ve adenom ayrımının vaktinde yapılması gerekir. Gene de tiroid adenomlarının çoğunluğu herhangi bir semptom göstermez ve tesadüfen tespit edilir. Tiroid adenomları kadınlarda daha fazla görülmektedir.
Tiroid adenomlarının tipleri
Tiroid adenomları kapsüllü ve homojen, katı tümörlerdir. Tiroid adenomlarının kaynaklandığı tiroid parçasına göre iki tipi vardır:
- Tiroid folliküler adenomu
- Cenin tipi folliküler adenom
- Kolloid tipi folliküler adenom
- Embriyo tipi folliküler adenom
- Hurthle hücre tipi folliküler adenom
- Hyalinize trabeküler tip folliküler adenom
- Tiroid papiller adenomu
Tiroid adenomları tiroid hormonlarını artıracak şekilde aktif olabilir veya olmayabilir. Bu aktiviteye göre de tiroid adenomları iki tipe ayrılabilmektedir:
- Toksik (aktif) tiroid adenomu (Fonksiyonel tiroid adenomu)
- Non toksik (inaktif) tiroid adenomu (Fonksiyonel olmayan tiroid adenomu)
Tiroid adenomlarının çoğunluğu için sebep olarak çevresel etkenler gösterilir. Bunların başında iyot eksikliği kabul edilmektedir. Nadiren de olsa genetik mutasyonlar sebebiyle gelişebilmektedir.
Tiroid adenomu bulunan hastalarda genellikle semptom belirtisi yoktur. Ancak bazı hastalarda adenom büyüklüğüne bağlı olarak boyunda kitle hissi veya aşikar kitle görülebilir. Kitle büyüklüğü arttıkça nefes darlığı, ses kısıklığı ve yutma güçlüğü gelişebilir. Bu hastalarda genellikle tiroid hormonları da normal seviyelerde görülür. Nadiren (%1) tiroid hormon fazlalığı ve bunun semptomları görülebilir.
Tiroid adenomunun teşhisi
Tiroid hastalıklarından şüphelenildiğinde genellikle ilk yapılacak test tiroid profiline bakmaktır. Tiroid profili TSH, T3 ve T4 hormonlarıdır. Ardından tiroid ultrasonografisi, sintigrafisi veya ince iğne aspirasyon biyopsisi yapılabilir. Bazen ince iğne aspirasyon biyopsisinin dahi maligniteleri yakalayamayabileceği unutulmamalıdır. Tirod profilinde TSH düşüklüğü olduğunda tiroid bezinin TSH hormonuna gerek olmadan kendiliğinden zaten fazla tiroid hormonu salgıladığı anlaşılır. Bu da toksik tiroid adenomu şüphesini artırır. Bu hastalarda radyoaktif iyot ile trama yapılabilir.
Tiroid adenomlarında bir tiroid nodülünün aktif ve hiperfonksiyonel olması ile pasif ve hipofonksiyonel olması malignite açısından değerlendirilmelidir. Hiperfonksiyonel nodüller %1 oranında maligniteye dönüşürken, hipofonksiyonel nodüllerin maligniteye dönüşme riski %20’ye kadar çıkabilmektedir. Bu nedenle tiroid ultrasonografisinde hipoekojenite, mikrokalsifikasyonlar, kanlanma artışı ve sınırların düzensiz olması gibi malignite işeretleri mutlaka değerlendirilmelidir.
Tiroid adenomunun kesin tanısı tiroid cerrahis sonrası alınan parçanın patolojik incelemesiyle konulur.
Tiroid adenomunun tedavisi
Tiroid adenomu küçük veya iyi huylu olan ve semptomları olmayan hastalarda periyodik ultrasonografi veya biyopsi kontrolleri yapılabilir. Bazı hastalarda parsiyel veya daha geniş cerrahi uygulanabilmektedir. Tiroid hormonlarının da düzenli takibi yapılmalıdır.
Fonksiyonel olarak aktif tiroid adenomları, tiroid hormonlarını bozabildiğinden anti-tiroid ilaçlarla tedavi edilebilir. Bu hastalarda radyoaitif iyot veya cerrahi tedavi de yapılabilmektedir. Radyasyon maruziyetinden kaçınmak ve hızlı düzelme için cerrahi tedavi daha avantajlıdır.
Tiroid adenomları her ne kadar iyi huylu tümörler olsa da %20 malignite gelişme ihtimali vardır. Bu nedenle ayrıntılı değerlendirme ve ayırıcı tanıya ihtiyaç vardır. Ayrıca sıkı takip gereklidir.