Tiroid foliküler adenomu

Tiroid foliküler adenomu

Tiroid foliküler adenomu, tiroid bezinin sık karşılaşılan iyi huylu tümörüdür. Tiroid bezinde sert bir nodül veya mevcut nodülde büyüme veya tiroidit şeklinde tespit edilebilirler. Tiroid nodüllerinin çok az bir kısmı elle hissedilebilirken, çoğunluğu ultrasonografi ile tesadüfen keşfedilir. Bu nodüller genellikle semptom göstermezler. 

Foliküler tiroid adenomları çoğunlukla rastgele gelişmektedir. Sebepleri arasında iyot eksikliği, genetik yatkınlık ve radyasyon maruziyeti geçmişi olması açısından, tüm tiroid hastalıklarının sebepleri ile hemen hemen aynıdır. Hatta iyot-131 radyasyon maruziyeti malignite riskini daha da arttırmaktadır. Çevresel radyasyon maruziyeti de hem tiroid foliküler adenomu hem de diğer tüm tiroid hastalıkları için önemli bir risk faktörüdür. 

Tiroid foliküler adenomu birkaç milimetreden 10-15 cm boyutlarına kadar farkı büyüklüklerde olabilmektedir. Genellikle kapsüllü ve sert kitledir. Etraf dokulara invazyon yapmaz. Kapsülünü taşan ve damarlarıyla dışarıya uzanan yapılarda malignite düşünülür. 

Tiroid foliküler adenomu olan hastalar, normal bir tiroid nodülü veya tiroidit bulgularıyla hekime başvurabilir. Foliküler adenomların tamamına yakınında tiroid hormon anormalliği görülmez. %1 kadarında hipertiroidizm görülebilmektedir. Hastaların boynunda şişlik ve tiroid ilacı kullanımı öyküsü ayrıntılı değerlendirme gerektiren bir duruma işaret eder. Ailesel tiroid hastalıkları geçirilmiş olması dikkatli araştırmayı gerektirir. Hastalar genellikle estetik görünümü bozan şişlik, ses kısıklığı, öksürük, yutma güçlüğü veya nefes darlığı şikayeti ile başvurabilmektedir. 

Tiroid foliküler adenomunun teşhisi: 

Tiroid foliküler adenomunun teşhisinde ayrıntılı hasta öyküsü, fizik muayene, serum TSH ve tiroid hormonları testi ve ardından bir ultrason standart uygulamadır. Ultrasonografi ile tespit edilen 1 cm’den büyük nodüller, malign formlara dönüşebildiğinden teşhis ve tedavide ayrıntılı değerlendirmeye ihtiyaç vardır. İnce iğne aspirasyon biyopsisi ultrason eşiliğinde yapılarak tanıyı desteklemeye yardımcı olabilir. İnce iğne aspirasyon sitolojisi, foliküler adenom veya karsinom arasında ayrım yapamaz. Kesin tanı doku biyopsi örneği ile konur. 

1 cm’den büyük tiroid nodüllerinin tespiti halinde serum TSH değerlendirmesi yapılır. TSH seviyesi düşük ise radyoaktif tarama testi yapılması gerekebilir. TSH değeri normal veya yüksek ise radyonüklid taraması önerilmemektedir. 

Etraf dokulara invazyon veya baskı olması, mediastene yayılma veya tekrarlayan hastalık ile şüpheli trakeal tutulumu gibi nadir durumlarda bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans görüntüleme yapılabilir.  

Foliküler adenomun kesin tanısı, standart nodülektomi veya tiroidektomi ile kapsül ve damar invazyonu ekarte edildikten sonra histolojik inceleme ile konur. 

Tiroid foliküler adenomunun tedavisi: 

Tiroid foliküler adenomunun tedavisi cerrahidir. Cerrahi tedavi öncesi uygun hastalarda levotiroksin ile tiroid baskılama tedavisi gerekebilir. Serum TSH değeri düşük olan durumlarda toksik bir form gelişmiş olabileceği için, ilaç tedavisi gerekebilmektedir. 

Cerrahi tedavi ile hastada dispne, disfaji, ses kısıklığı gibi basınç-kompresif semptomları kaybolur. Aynı zamanda toksik bir foliküler adenom varsa, gelişmesi muhtemel tirotoksikoz için riskler kaldırılmış olur. Cerrahi sonrası ameliyata bağlı komplikasyonlar olsa da bunlar çoğunlukla kontrol edilebilir durumlardır.  

Scroll to Top