Wolff-Parkinson-White sendromu (WPW)
Kalbin ileti sistemindeki bir bozukluğa bağlı gelişen belirtilerle karakterize, doğuştan kazanılan bir hastalıktır. Preeksitasyon Sendromu adı verilen bir hastalık grubunun parçasıdır ve grubun en meşhur olanıdır. Doğumsal olarak normal kalp ileti sistemine ilave ileti yolları vardır.
Wolff-Parkinson-White sendromu doğumsal bir hastalık olduğundan çoğunlukla çocukluk veya ergenlik çağında tanı konulur. Erkeklerde daha sık görülür. Toplumda görülme sıklığı 100 binde bir kadardır.
Hastalık genellikle iyi seyirlidir. Çoğu hastada herhangi bir belirti yoktur. Başka bir nedenle yapılan EKG analizinde ortaya çıkar. Hastaların bir kısmında çarpıntı, terleme, bayılma gibi belirtiler olabilir.
Wolff-Parkinson-White sendromu bazı vakalarda doğuştan kalp hastalıkları ile birliktelik gösterebilir. Bunların bir kısmı iyi seyirli iken bir kısmı ciddi sorunlar oluşturabilir. Doğuştan kalp hastalığı ile birliktelik gösteren vakalarda belirti verme sıklığı artar.
Wolff-Parkinson-White sendromu ile birliktelik gösterebilen doğuştan kalp hastalıkları şunlardır:
- Mitral valv prolapsusu: Sol odacıklar arasında yer alan kapakçık (mitral kapak) gevşektir. Bir miktar kan sol üst odacıktan alt odacığa geri kaçar. Genellikle iyi seyirlidir. Sık görülür.
- Kardiyomyopati: Kalp kaslarının doğuştan genişlemesi, odacıkları daraltması ve sertleşmesi ile karakterize genellikle ağır seyirli, doğuştan kalp hastalığıdır.
- Ebstein Anomalisi: Sağ taraftaki odacıklar arasında yer alan kapakçık (triküspit kapakçık) aşağı doğru yerleşimlidir. Yetmezlik, geriye kan kaçırma şeklinde seyreder. Nadir görülür.
Kalbin normal ileti sistemi
Kalbin kasları uyarıp kasılmayı başlatan, aksamadan devam eden bir ileti sistemi vardır. Bu ileti sistemi temelde iki adet düğüm ve ileti yollarından oluşur.
- Sinoatrial düğüm: Kalbin üstte yer alan odacığın (sağ atriyum) arka tarafında, vücuttan kirli kanı kalbe getiren toplardamarın (vena cava) odacığa açıldığı yerde yer alır. Dakikada yaklaşık 90 uyarı (80-100) üretir.
- Atriyoventriküler düğüm: Kalbin üstünde yer alan odacığın (sağ atriyum) taban kısmında, sağ alt odacığa (sağ ventrikül) ve kapağa (triküspit kapak) yakın yerde lokalizedir. Sinoatrial düğümden gelen uyarıları biraz bekleterek üst odacıkların daha önce kasılmasını, sonra alt odacıkların kasılmasını sağlayarak düzeni sağlar. Dakikada 40-60 kadar ileti gönderebilir.
- His demeti: Sağ üst odacığın (sağ atriyum) tabanında yer alan atriyoventriküler düğümden gelen iletiyi alt odacıklara (sağ ve sol ventrikül) taşıyan kas sistemidir. Dakikada 15-40 ileti taşır.
- Purkinje hücreleri: His demetinden aldığı iletiyi sağ ve sol alt odacıkların (sağ ve sol ventrikül) her tarafına taşıyan liflerdir. Dakikada 15-40 ileti taşır.
Kalpte uyarı ilk olarak sinoatrial düğümde başlar. Sağ ve sol atriyumu dolaşır ve atriyoventriküler düğüme gelir. Burada hızı biraz yavaşlar, biraz bekletilir. Buradan his demeti ve purkinje hücreleri ile sağ ve sol ventriküle iletilir. İleti elektriksel bir uyarıdır ve kalp kaslarının kasılmasını sağlar. Bu sayede kan önce sağ üst odacığa dolar, oradan sağ alt odacığa, akciğere, sol alt odacığa, sol üst odacığa ve oradan da tüm vücuda dağıtılır.
Wolff-Parkinson-White sendromunda kalp ileti sistemi nasıl etkilenir?
Wolff-Parkinson-White sendromunda, normal bir kalp ileti sisteminde olmayan ileti yolları vardır. Doğuştan var olan bu aksesuar yollar, sinoatrial düğümde başlayan iletiyi, normalde uğraması gerek atriyoventriküler düğüme uğramadan direkt ventriküllere iletir. Bu nedenle normalde atriyoventriküler düğümde yavaşlatılan iletinin hızı kontrol edilememiş olur. Kalp hızı artar. Taşikardi ve ritim bozuklukları gelişir.
Aksesuar yollar her zaman belirti verecek boyutta çalışmayabilir. Bazı dönemlerde belirti verebilir. Bazen de aksesuar yol ya sessiz kalır, ileti göndermez veya kendiliğinden kapanır hastalık tamamen ortadan kaybolur. Ancak çok nadiren hayati tehlike oluşturabilecek ritim bozukluklarına da neden olabilir.
Wolff-Parkinson-White sendromunun belirtileri
Wolff-Parkinson-White sendromu genellikle iyi seyirli bir tablodur. Çoğu hasta belirti vermez. Hastalık doğuştan var olmakla birlikte belirtiler ergenlik dönemine kadar ortaya çıkmayabilir. Bazı vakalar hafif çarpıntı ile kendini gösterir. Çok nadiren ciddi ritim bozukluklarına yol açabilir.
Belirtiler nöbetler şeklinde gelebilir. Nöbet sıklığı kişiden kişiye değişir. Bazılarında yılda bir kez şikayetler görülürken, bazılarında her gün şikayetler ortaya çıkabilir.
Olası belirtiler şunlar olabilir:
- Çarpıntı (supraventriküler taşikardi),
- Baş dönmesi,
- Halsizlik, yorgunluk,
- Bayılma,
- Solunum sıkıntısı,
- Göğüs ağrısı.
Wolff-Parkinson-White sendromunun tanısı
Wolff-Parkinson-White sendromu genellikle belirti vermediğinden başka nedenlerle hekime başvuranlarda rutin kontroller esnasında tespit edilir.
Belirti veren hastalarda en belirgin bulgu kalp atım sayısının artmasıdır. Nöbetler esnasında kalp atım sayısı 150-200 arasında olabilir.
Tanı için EKG yeterlidir. EKG’de QRS kompleksinin başında hastalık için tipik olan delta dalgası görülür. Bunun tespiti için bazen hastalara taşınabilir EKG cihazı takılır ve gün boyu takip edilir.
Bazı vakalarda kalbin ileti sisteminin ayrıntılı izlenmesi için elektrofizyolojik çalışma yapılabilir.
Wolff-Parkinson-White sendromunun tedavisi
Wolff-Parkinson-White sendromu çoğunlukla tedavi gerektirmez. Bir kısmı kendiliğinden iyileşir. Büyük kısmında da hastaların bir şikâyeti yoktur. Düzenli takip yeterlidir.
Ancak:
- Taşikardi uzun sürüyor veya düzelmiyorsa,
- Bayılma sonrası ayılma vakit alıyorsa,
- Göğüs ağrınız varsa,
- Kollara, sırta ve omuza yayılan ağrı varsa,
- Nefes darlığı varsa bir kardiyoloji uzmanına başvurmakta fayda vardır.
Wolff-Parkinson-White sendromu tanısı alan hastalara öncelikle yaşam alışkanlıklarına yönelik önerilerde bulunulur. Hastaların kalbi yoracak ağır egzersizlerden uzak durması önerilir. Alkol kullanımı, tütün ve tütün ürünleri zararlıdır. Beslenme alışkanlıklarına dikkat etmesi, yağlı yiyeceklerden uzak durması, meyve ve sebze ağırlıklı beslenmesi önerilir.
Nöbetler esnasında çarpıntıyı rahatlatmak için ağzı kapatıp ıkınması (valsalva manevrası) faydalı olabilir.
Kalpte ileti sistemi üzerine etkili amiodaron gibi ilaçlar (antiaritmik) denenebilir.
Yaşam tarzı değişiklikleri veya ilaç tedavisi ile düzelmeyen vakalarda kateter ablasyonu uygulanabilir. Wolff-Parkinson-White sendromu için oldukça etkili bir yöntemidir. Kalbe radyo dalgaları gönderilerek ileti sistemi düzene sokulur.
Bazı vakalarda ise kalbe elektrik şoku verilerek (kardiyoversiyon) ritim bozukluğu düzeltilmeye çalışılır.